24 Nisan 2009 Cuma

TORTOS DE MAIZ (KIZARMIŞ MISIR EKMEĞİ)


Asturias´lı Gonzalo Mendez de Cancio, 17.yy´da Florida valisiyken mısırı ilk kez Asturias´ın Tapia şehrine getirir. O dönemde yanlızca buğday unu (escanda) ve çavdar unu (centeno) bulunan bölgede mısır, ilk zamanlar hayvan yemi olarak kullanılmışsada zamanla insanlar mısır ekmeği yapmaya başlamış ve böylelikle mısır geçen zaman içinde mutfaklardaki hakettiği yeri almıştır.


Mısır unuyla hazırlanan bir çeşit ekmeğin yağda kızartılmasıyla elde edilen Tortos de maiz, bundan 20 yıl öncesine kadar İspanya´nın Asturias bölgesindeki köylerde yapılan bir ekmekken, bugün artık en lüks restaurantlarda usta şeflerin ellerinde şekillenen bir yemek haline gelmiştir.

Malzemeler:
300 gr mısır unu
50 gr buğday unu
Ilık su
1 çay kasığı tuz


Kızartmak için: 1 su bardağı zeytinyağı
Servis için: Tortosun üzerine konularak yada yanında birlikte servis etmek için çok çesitli alternatifler bulunmaktadır.Tipik olarak, inek sütünden yapılan ve çok sert bir tadı olan mavi Cabrales peyniri ve bal eşliğinde servis edilebileceği gibi kızarmış yumurta, peynir çeşitleri, sucuk, pastırma yada çeşitli soslar eklenerek hazırlanmış karışımlarda kullanılabilir.


Hazırlanışı:


Genişçe bir cam kaseye mısır ununu ve buğday ununu koyuyoruz.Ilık suyu azar azar ilave ederek ve tuzuda ekleyerek sıkı, ancak çok fazla sert olmayan bir hamur yoğuruyoruz. Yoğurarak top şekline getirdiğimiz hamurumuzu temiz ve nemli bir mutfak bezi ile örterek 5-6 saat kadar dinlenmeye bırakıyoruz. Ardından elimizle yumurta büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlıyoruz ve yine aynı cam kap içerisinde üzerini streç bir film ile kapatarak yarım saat kadar daha nemlendiriyoruz.Daha sonra hamurdan kopardığımız yumurta büyüklüğündeki parçaları elimizle yuvarlayıp bastırarak açıyoruz ve orta ateşte arkasını ve önünü 1-2 dakika kızartıyoruz. Kızaran tortosları kağıt mutfak havlusuna koyup fazla yağlarını alıyoruz.Tortosları, sıcak soğuk yada ılık servis yapabiliriz önemli olan yeni pişirilmiş olmasıdır.







Afiyet olsun

10 Nisan 2009 Cuma

SEVİLLA'DA FAHRÎ KONSOLOSLUK AÇTIK

Türkiye, Sevilla'da fahri konsolosluk açtı. Bu amaçla düzenlenen törene Madrid Büyükelçimiz Ender Arat ve Konsolosluk işleriyle görevli Büyükelçilik İkinci kâtibi ve Başbakanlık Türk Yatırım Ajansı İspanya temsilcisinin yanısıra, Andalucia Özerk Yönetimini temsilen Enrique Ojeda Vila, Sevilla Belediye başkan Yardımcısı , Ticaret Odası Başkanı, korkonsüler mensupları ve 200 kadar davetli katıldı. Sevilla'nın tarihi merkezinde, en işlek caddesi üzerinde son derece merkezi bir binanın ikinci katında açılan Konsolosluk ofisi yaklaşık 150 metrekare kullanım alanı, özenli ve modern tasarımı, ülkemize ilişkin resim ve tabloların zevkli seçimi ile davetlilerin büyük beğenisini almıştır.Törenden sonra, Sevilla'nın tarihi ve prestijli oteli Alfonso XII'de, Endülüs Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Danışmanı Ojeda, Büyükelçi Ender Arat ve Fahri Konsolos Moreno'nun konuşma yaptığı bir oturum düzenlenmiştir. Sözkonusu konuşmalar sırasında, Endülüs ve Türkiye arasındaki tarihi, kültürel bağlara atıfla her alandaki ilişkilerin ileriye götürülmesi temennisi ile bu hususta Sevilla Fahri Konsolosluğumuzun üstleneceği sorumluluk vurgulanmıştır. Açılış vesilesiyle yapılan etkinlikler otelin bahçesinde düzenlenen bir kokteyl ile son bulmuştur. Ülkemize duyduğu büyük hayranlık ile sorumluluk üstlenme iradesi ön plana çıkan Fahri Konsolos Manuel Moreno, adaylık sürecinde bölgeye yapılan -Bakan düzeyi dahil- ziyaretlerin eşgüdümünde, ticari, ekonomik, kültürel faaliyetlerin hazırlanmasında büyük katkılarda bulunmuştur. Bir Türk ve bir İspanyol asistanın çalışacağı Fahri Konsolosluğumuzun, Manuel Moreno'nun yönetiminde Endülüs bölgesiyle ilişkilerimizin geliştirilmesinde önemli getiriler sağlayacağı değerlendiriliyor.

ZAPATERO AB ÜYELİĞİMİZE DESTEĞİNİ YİNELEDİ


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun, Türkiye'nin AB üyelik sürecine verdiği desteği bir kez daha vurgulamasından memnuniyet duyduğunu söyledi. 1. Türkiye-İspanya Hükümetlerarası Zirvesi sonrasında Başbakan Erdoğan ve İspanya Başbakanı Zapatero ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, bugün iki dost ve müttefik ülke, Türkiye ile İspanya arasında ikili hükümetler arası zirve niteliğindeki ilk toplantıyı gerçekleştirdiklerini belirterek, iki ülke arasında geçen yıllarda ivme kazanan yakın işbirliğinin doğal bir sonucu olarak Zapatero'yla, ilişkileri daha ileriye götürecek, daha ileri düzeyde çalışmalara başlangıç teşkil edecek hükümetlerarası zirve toplantıları yapmaya karar verdiklerini kaydetti. Bu tür zirve düzeyindeki toplantıları, özel önem atfettikleri ülkelerle gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, bir yandan ilişkileri derinleştirecek yeni açılımlar başlatmayı hedeflerken, bir yandan da toplantı yaptıkları ülkelere verdikleri önemin göstergesi niteliğinde bulunduğunu belirtti. Bu bakımdan İspanya ile gerçekleştirilen zirve toplantılarının, İspanya'nın Türkiye için en ayrıcalıklı ülkelerden biri olduğunu teyit ettiğini, aynı şekilde İspanya açısından da Türkiye'nin ayrıcalıklı konumunu ve İspanya'nın, Türkiye'ye verdiği desteği ortaya koyduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ''Türkiye ve İspanya, aynı değerleri paylaşan, uluslararası meselelere yapıcı ve çözüm arayan bir anlayış noktasında ortak vizyonları olan iki ülkedir. Nitekim ikinci forumu yarın İstanbul'da, ev sahipliğimizde başlayacak olan Medeniyetler İttifakı gibi önemli bir projeye Zapatero ile birlikte eş başkanlık yapmaktayız. Bu projenin 2004 yılından bu yana kaydettiği ilerleme ve uluslararası arenada gördüğü kabul, paylaştığımız bu ortak vizyonun ne kadar isabetli bir girişim olduğunun açık ispatıdır.''

TÜRKİYE-İSPANYA KONFERANSI YAPILDI


Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi ile Avrupa, Akdeniz ilişkileri konusunda uzman İspanyol düşünce kuruluşu Instituto Europeo Mediterraneo(IEMed) tarafından düzenlenen yıllık ''Türkiye-İspanya Konferansı''nın ilki yapıldı. Sakıp Sabancı Müzesi'nde gerçekleştirilen konferansın açılışında konuşan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, çok önemli bir zamanlamayla yapılan bu konferansı gerçekleştirdikleri için düzenleyenleri kutladı. Bağış, bugün iki ülke üst düzey yöneticilerinin bir araya geleceğini, toplantının bu ilk Türk-İspanyol Zirvesi için çok büyük bir baz oluşturduğunu söyledi. Türkiye-İspanya ilişkilerinin 14. yüzyıla dayandığını, 1783 yılından itibaren de diplomatik ilişkilerin başladığını anlatan Bağış, son 10 yılda bu ilişkilerin ivme kazandığına işaret etti. ''İspanya'nın Avrupa Birliğinde Türkiye'yi desteklemesi, bizi çok mutlu ediyor'' diye konuşan Bağış, iki ülke arasındaki turist sayısının, akademik alanda öğrenci değişiminin ve ticari ilişkilerin arttığını kaydederek, İspanya Parlamentosunda da bir dostluk gurubu oluşturulduğunu hatırlattı. Tıpkı Anadolu gibi, İberia Yarımadası'nın da farklı alanlarda, farklı geçmişlerden gelen insanların mekanı olduğuna dikkati çeken Bağış, bir medeniyetler çatışması ihtimali varken Türkiye ve İspanya'nın medeniyetler ittifakına başkanlık yaptığını, bunun da eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ı dahi şaşırttığını vurguladı. Egemen Bağış, ''Bir zamanlar bize, 'Avrupa'nın hasta adamı' deniyordu. Kimse bize, 'Asya'nın hasta adamı' dememiştir. Biz tamamen Avrupa'nın tarafındayız. Hiçbir zaman bu kadar zengin ve güçlü olmamıştık. Şimdi en iyi durumdayız'' dedi. İspanya Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Magdalena Alvarez de AB konusunda Türkiye'yi desteklediklerini söyledi. Türkiye ve İspanya'nın Akdeniz'in iki ucunda olmasına rağmen, coğrafi mesafenin engel olamadığını, çok güçlü ilişkileri bulunduğunu vurgulayan Alvarez, ''Akdeniz bizi ayırmıyor, aksine bir araya getiriyor. Hem Türkiye hem İspanya kendi içinde diğer kültürlerin en iyi taraflarını alıp birleştirmiştir. İki ülkede kültürlerin birleşmesinin en iyi örneğidir'' diye konuştu.Türkiye-İspanya Konferansı, öğleden sonra, üç çalışma grubu halinde devam etti. Çalışma grupları, iki ülke sivil toplumlarının birbirlerine yakınlaştırılması amacını güdüyor.